Türkiye ile Yunanistan arasında Ege'de yüksek tansiyon devam ederken Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'dan sert açıklamalar geldi. Akar, ''Yunanistan'ın şımarıklığına her zaman, her yerde cevap verdik, vermeyi sürdüreceğiz'' dedi. Türk jetlerinin S-300 hava savunma sistemi tarafından taciz edildiğini hatırlatan Akar, NATO'nun ve üçüncü ülkelerin objektif olmalarını beklediklerini söyledi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 1. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda düzenlenen "Uçuş Eğitim Yılı Açılış Töreni"ne katıldı.
Törende konuşan Akar, F-16 tedariki ve modernizasyonuna yönelik ABD nezdindeki girişimlerin sürdüğünü anlatarak "Bunları yakından takip ediyor, olumlu sonuçlanması için azami gayret gösteriyoruz" dedi.
Bölgedeki risk, tehdit ve tehlikelere dikkat çekerek bunları yakından takip ettiklerini bildiren Bakan Akar, "Ege'de, Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'ta hak alaka menfaatlerimizin korunmasına yönelik yapılması gereken neyse yaptık, yapmaya devam ediyoruz'' şeklinde konuştu.
Akar, Yunanistan'ın yaptıklarını da yakından takip ettiklerini belirterek, "Bunlarla alakalı hem masada hem sahada yapılması gereken ne varsa mütekabiliyet çerçevesinde gerekli cevabı verdik, veriyoruz" dedi.
Yunanistan'ın tahriklerinin, saldırgan eylem ve söylemlerinin, kural dışı hareketlerinin devam ettiğini dile getiren Akar, Yunan savaş uçaklarının NATO görevindeki Türk F-16'larını taciz ettiğini hatırlattı.
Bu görevin koordinasyonunun temmuzda başladığını anımsatan Akar, "2 Temmuz'dan itibaren faaliyet tüm NATO kanallarına bildirildi, herkes bunu duydu, öğrendi. Öğrenmemiş olmak mümkün değil. Hal böyleyken NATO görevini yapan bizim F-16'larımıza önleme yaptılar. Yunanistan buna karşı 'Bunların Türk uçağı olduğunu bilmiyorduk' şeklinde son derece inkarcı, yalan söylemde bulundu" ifadesini kullandı.
"DÜŞMANCA VE YANLIŞ HAREKETLER"
Türk jetlerinin 23 Ağustos'ta Girit Adası'nda konuşlu Yunanistan'a ait Rus yapımı S-300 hava savunma sistemi tarafından taciz edildiğine dikkat çeken Akar, şunları söyledi:
"Bunlar son derece düşmanca, yanlış hareketler. Bunlarla alakalı da gerek NATO'daki gerekse buradaki ilgili bütün yetkililer her türlü girişimde bulunarak Yunanistan'ın yalancılığını ve inkarcılığını takip ediyor.
"ŞIMARIKLIĞINA HER ZAMAN, HER YERDE CEVAP VERECEĞİZ"
Bu konuda yapılması gereken ne varsa yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Yunanistan'ın bu şımarıklığına her zaman, her yerde mutlaka cevap verdik, vermeyi sürdüreceğiz. Hiçbir şekilde haklarımızda, menfaatlerimizde geri adım atmamız söz konusu değil. Ülkemizin, milletimizin hak alaka ve menfaatlerini bugüne kadar hassas şekilde koruduk, korumaya devam edeceğiz.
Yunanistan'ın uluslararası hukuku, iyi komşuluk ilişkilerini, dostluğu hiçe sayarak gerçekleştirdiği eylemler ve söylemleri yakından takip ediyoruz. NATO'nun ve üçüncü ülkelerin de Yunanistan'ın yaptıklarını görmesi lazım. Yunanistan konusunda tüm müttefiklerimizi ikaz ettik. Objektif olmalarını bekliyoruz. Buradaki eylemlerin, söylemlerin dostlukla, müttefiklikle alakalı olmadığını bilmelerini istiyoruz. Türkiye olarak NATO'ya ve müttefiklerimize yük değil, onların yükünü alan ülke olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
"HİÇBİR OLDUBİTTİYE İZİN VERMEYECEĞİZ"
Bunun son örneğinin Ukrayna ve Rusya arasında tahıl koridoruna yönelik mutabakatla yerine getirilen önemli görev olduğunu anlatan Akar, "Biz diyoruz ki Yunanistan, Türkiye'yi tehdit olarak görmekten vazgeçmeli. Türkiye bir tehdit değil, Türkiye dostları, ittifak için son derece güçlü, etkin, güvenilir bir müttefiktir" şeklindeki görüşlerini paylaştı.
Yunanistan'ın 1919-1922 yıllarında bazı ülkelerin teşviki ve desteğiyle işgal girişiminde bulunduğunu hatırlatan Akar, bunun sonucunda hüsrana uğrayan Yunanistan'ın başbakanlarını, bakanlarını, hatta genelkurmay başkanını astığını kaydetti. Akar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yunanistan'ın benzer bir maceraya girmemesini, yeniden başını belaya sokmamasını, yeniden büyük bir darbe yememesini, hüsranla sonuçlanacak bu girişimlerden vazgeçmesini, tarihten ders almasını tekrar tekrar muhataplarımıza hatırlattık, hatırlatmaya devam ediyoruz. Biz diyoruz ki bu sözde silahlanma, sözde ittifak gibi çalışmalarla bir yere varamazsınız. Uzattığımız barış elini tutun, çalışmalarımızı iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde uluslararası hukuka uygun devam ettirelim. Hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğimizi, ne kendimizin ne Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını çiğnetmeyeceğimizi, Ege ve Doğu Akdeniz'deki hak alaka ve menfaatlerimizi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sonuna kadar koruyacağımızı her zaman söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Ege'deki, Doğu Akdeniz'deki, Kıbrıs'taki hak ve menfaatlerimizi korumakta azimli, kararlıyız çok şükür, buna da muktediriz."